Yaklaşık 3 Yıldır duyduğumuz farklı kaynaklardan okuduğumuz Hyperconvergence nedir ? diye başlayacağım sözlerime bu teknolojiyi yakından tanıtmak istiyorum. BT’nin teknoloji yolculuğunda, küçük ve orta ölçekli kuruluşların operasyonlarını basitleştirerek yönetimi kolalaştıracak ve esneklik sağlayacak bir teknoloji. Hyperconvergence, sanal platform için geliştirilmiş bir altyapıdır. Hypervisor altında birbirinden bağımsız tüm BT bileşenlerini başarılı bir şekilde birleştiren ve yöneten bir mimaridir. Hyperconvergence, BT işlemlerini daha verimli hale getirerek altyapı kullanımını büyük ölçüde kolaylaştırır. Sanal plarform kullanımını hızlandırır, kaynak kullanımını etkili bir şekilde yönetmeyi sağlar.
Hiperbütünleşik (Hyper-Converged) Bahsedeceğimiz özelliklerin bir çoğu marka – model farketmeksizin ortak diyebiliriz. Tabi ki bazı farklılıklarda yok değil. Kısaca, klasik Veri Merkezi anlayışını tamamen değiştirerek, Tek appliance içerisinde Storage, Server, Sanallaştırma, Backup ve Disaster Recovery çözümlerini sunar. Dolayısıyla SAN yatırımını ortadan kaldırır. Marka ve modele göre farklılık göstermekle beraber, Tiering, Compression, Deduplication, Resilience, Snapshots gibi High-End Storage özelliklerinin hepsi vardır. Veri Merkezi kullanım alanını % 500 ‘e kadar düşürür. Power ve Cooling tarafında % 90 iyileşme sağlar. Tek bir yönetim paneli bulunur. 2U ve min 3 Node ile başlar, sonrasında planlı bir şekilde, hiç bir süprizle karşılaşmadan Scale Out büyürsünüz. VMware ve Hyper V gibi tüm hipervizörler ile uyumludur. Sanallaştırma, VDI, Big Data, Disaster Recovery projeleriniz için geleceğin teknolojisi diyebiliriz. Aynı şekilde Cloud teknolojilerine (Microsoft Azure, Amazon Cloud) tam destek sağlamaktadır. Cloud tarafında “Kullandığın kadar öde” modelleri de mevcuttur. EMC – VMware – Nutanix – Simplivity ve HP yer almaktadır.